12 Haziran 2013 Çarşamba

A4. SAMÎ KAVİMLER VE SAMÎLEŞMİŞ KAVİMLER


Son zamanlarda gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalar ve buluntulardan önce, tarihi
otoritelere hâkim olan Tevrat an’anesine göre, İran eteklerinden Filistin ve Sina bölgesi ve
Suriye’nin kuzeyine kadar uzanan saha ile Arap Yarımadası’nda ve Habeşistan’daki kavimler
genellikle Samî sayılıyorlardı. Genel olarak kabul edilen bu esasa göre, eski kavimlerden
başta Akkadlar ve Asurlular (kısmen) olmak üzere Amurrular, Kalde'liler (Geldaniler),
Aramiler, Fenikeliler, Kenaniler, İbraniler ile Arabistan kabileleri Samî sayılmaktadır. Ancak
bu kavimler Samî tipten farklı fiziksel özelikler taşımaktadır.

Oysa, saf Samî tipin fiziksel özellikleri dikkate alındığı zaman, eski kavimlerden
sadece Sinear'da I. Babil Devleti’ni kurmuş olan Amurrular’ın tipinin saf Samî tipe uygun
olduğu görünmektedir. 
Çünkü bunların da geniş omuzlu, gaga burunlu, siyah gözlü ve siyah saçlı, iri yarı dolikosefal insanlar oldukları anlaşılmaktadır.

Meselâ Samî sayılan Fenikelilere ait mezarlarda bulunan kafataslarının brakisefal (yuvarlak kafalı) oldukları görülmüştür.

Suriye’de yaşayan ve yine eskiden beri Samî sayılan Aramîler’in de Samî tipin temsilcisi olan Arap bedevisi tipinde olmadıkları ortaya çıkmıştır.
Aramîler, geniş brakisefal kafaları, burnun kemerliğini iyice gösterecek şekilde basık ve arkaya yatık alınları ile Samî tiplerden ayrılıyorlardı.
Daha sonraki dönemlere ait Mısır abideleri ile Asurlular’dan kalan ve Aramiler’i tasvir eden kabartmalarda (II.Salmanasar dikilitaşı gibi) bu yüz tipi oldukça belli olmaktadır.

İbraniler’e ait buluntularda brakisefal kafalara daha çok rastlanmaktadır.

Yine son araştırmalara göre, Samî gruplara verilen Asurlular’ın da köken olarak Samîlerden önce Asur iline hâkim olan ve Asur şehrini kuran Orta Asyalı Subariler ile Samîler’in karışmasından oluşan melez bir kavim oldukları tespit edilmiştir.

Tüm bu araştırmalar göstermiştir ki, Samîler’den önce Arabistan dışındaki Ön Asya’ya Orta Asya’dan gelen birtakım boylar yerleşmiştir. Bu dönemlerde Irak’ta, Suriye ve Filistin’de, Anadolu’da görülen boylardan hiçbiri Sami ırka mensup değildi. 
MÖ. 3. Binyıl’ın başlarında ise Samîler buralarda, daha önce veya daha sonra gelmiş olan diğer etnik gruplarla beraber bulunmuşlardır.
Kökenleri Ana Türk yurduna, yani Orta Asya’ya dayanan bu etnik gruplar, başlangıçta
yüksek kültürleri, ırki özellikleri ve kabiliyetlerinin sonucu, bu insan topluluğunun girişimci
unsurunu teşkil ediyorlardı.

Fakat bu girişken ve çalışkan unsurlar, Arap Yarımadası’ndan sürekli akan göç dalgaları içinde yavaş yavaş bir taraftan kalabalığı teşkil eden Samîler’in dilini almış, diğer taraftan da kendi dillerine ait kelimeleri Samî lehçeye göre telâffuza başlamış, sonunda ana dilleri de kaybolmuştur. Bundan dolayıdır ki, eski kavimlerden fiziksel özellikleri bakımından saf Samî tipine uymayanlar, Samîleşmiş kavimler olarak adlandırılmışlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder